içeriğe atla

Bisiklet Gezisi – Sarımsaklı Barajı

8 Ekim 2013

Benim için bisiklet, şu ana kadar bir yerleri gezmek için kullandığım en zevkli araç diyebilirim. Aynı yerleri motorlu bir taşıtla gezmekle bisikletle gezmek arasında inanılmaz farklar oluyor. Bisikletle gezerken; gezinin her noktasını yaşıyor, en ufak hava değişimini fark ediyor, hemen bir tali yola sapıp daha önce görmediğiniz bir çok güzellikle karşılaşabiliyorsunuz. Eğer fotoğraf çekmek gibi bir tutkunuz da varsa gideceğiniz yere varmadan dahi, yolda yüzlerce fotoğraf çekebilme imkanınız oluyor. Sağlık ve ekonomi yönünden de malum bir çok faydası olmasına rağmen benim için asıl bisiklet amacını oluşturmuyor. Ben daha çok hissettirdikleri ve yaşamama vesile olduğu güzellikler üzerinde duruyorum.

Patika yol üzerindeki bisikletlerimiz

Havaların soğumasına ve yağışlı olmasına aldırmadan arkadaşım Yusuf ile geçtiğimiz pazar günü özlediğimiz turlardan birini yapmaya niyetlendik. Hem fazla yüksekliği olmamasından hem de çok uzak olmamasından dolayı Sarımsaklı Barajı ‘na gitmeye karar verdik.

Sarımsaklı Barajı’na giderken takip ettiğimiz rota

Çok fazla yol alternatifimiz olmadığı için genel hatlarıyla kafamızda bir güzergâh vardı. Dönüş yolunda ise kafamızda alternatifler olmasına rağmen, havanın iyice bozması ve soğuması üzerine gittiğimiz yoldan geri döndük. Toplamla yaklaşık 75km yol yaptık ve bunun çoğunluğu şehirlerarası asfalt yolda geçti.

Asfalt yolda gitmenin özellikle şehirler arası yolda gitmenin en sıkıntılı tarafı şoförlerin bisikletlilere karşı aşırı umursamaz ve tehditvari yaklaşımları oluyor. Sürekli korna ile ve rahatsız edecek derecede yakınlaşarak bizi taciz etmeleri her bisiklet severi rahatsız edeceği gibi gezimizde bizi de rahatsız eden tek unsurdu.

Bisikletlerimiz dağ bisikleti olduğu için barajın etrafında dolaşırken gittiğimiz patika yoldan aldığımız zevk bir başkaydı. Hem çevrenin huzuru, hem de barajı izleyerek gitmek bizi keyiflendiren etkenlerdendi.

Sarımsaklı Barajı manzarası

Bulunduğumuz mevsim itibariyla barajın su seviyesi bayağı alçaktı. Böyle güzel bir yerde piknik mevsiminin kapandığını ve hava durumunu da düşünerek 3-5 balıkçı dışında kimsenin olmamasına şaşırmadık.

Barajın yanında bulunan piknik alanı da bekçiler dışında sinek avlıyordu. Halbuki bu havanın ve sakinliğin güzelliği bir başka oluyor. Ama bizimle aynı güzellik anlayışına sahip olmayan kesim pek de azımsanmayacak ölçülerde sanırım.

Sarımsaklı Barajı piknik alanı

Hem hava bozduğu için hem de ışıklandırmalarımızın eksiksiz olmasına rağmen fazla karanlığa kalmak istemediğimizden daha fazla vakit geçiremedik burada. Çok temiz ve bakımlı olmasa da piknik alanının mescidinde öğle namazımızı kıldık. Yolculuğumuzun toplam maliyetini oluşturan simitlerimizi de daha öncesinde barajın yanında tükettiğimiz için fazla vakit kaybetmeden hemen yola koyulduk.

Geldiğimiz yoldan geri dönme konusunda hemfikir olduk, ama bu sefer barajın yanındaki patika yol yerine direk anayola çıkmayı tercih ettik.

Dönüş yolumuzda bir sürüyle ve sürünün küçük çobanlarıyla karşılaştık. Durup biraz sohbet ettik. Cem 7’ye Caner ise 3’e gidiyormuş. Tanıştığımıza memnun olduk, bol bol fotoğraflarını çektik ve tekrar yolumuza koyulduk.

Sürünün küçük çobanları Cem ve Caner

Dönüş yolumuzda yağmur bizi biraz ıslattı. Ama yağmurdan çok yol kenarlarına biriken su bizi olumsuz etkiledi. Sonuçta biraz yağmur, biraz çamur eşliğinde yolculuğumuzu kazasız belasız tamamladık.

Yaklaşık en verimli 6-7 saatimizi harcamamıza rağmen yolumuzun üzerindeki köyleri gezecek fırsatımız olmadı. Bu da ayrıntılarıyla düşünülmüş bir plan eksikliğinden ve bölgeyi iyi bilen birinin eksikliğinden kaynaklandı.

Fiziken yorulsak da zihinsel olarak çok dinlendiğimiz keyifli bir yolculuk oldu. Bu gezide beni yalnız bırakmayan Yusuf’a da tekrar teşekkür ederim.

Yusuf ve Ben

Gezinin büyük bir kısmı boyunca RunKeeper uyguluması açıktı. Gezimiz ile ilgili ayrıntılı yükseklik, ortalama hız gibi bilgilere ulaşmak için tur sayfasına gidebilirsiniz.

Son güncelleme: 22 Eylül 2023